20 YILDA 24 OTELE YEŞİL SERTİFİKA
Turizmde Yön Verenler (TUR-YÖN) Başkanı Recep Arısoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1993 yılında çıkartılan yasa kapsamında bugüne kadar ancak 24 otele yeşil sertifika verildiğini belirterek, "Bakanlık bu yasayı 1993 yılında çıkarttı. 2013’e giriyoruz. Yasa çıkalı 20 yıl olmuş. 20 yılda yeşil sertifikayı 24 otelin alması çok olumsuz, değil mi?" dedi.
ADANA - Turizmde Yön Verenler (TUR-YÖN) Başkanı Recep Arısoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1993 yılında çıkartılan yasa kapsamında bugüne kadar ancak 24 otele yeşil sertifika verildiğini belirterek, "Bakanlık bu yasayı 1993 yılında çıkarttı. 2013’e giriyoruz. Yasa çıkalı 20 yıl olmuş. 20 yılda yeşil sertifikayı 24 otelin alması çok olumsuz, değil mi?" dedi.
Arısoy, yaptığı açıklamada, Dünyanın dev firmaları yeşil pazarlamayı ciddiye alıp kendine çok önemli bir Pazar oluştururken, Türkiye’deki dev firmaların bu pazarı göz ardı ettiklerini söyledi. Dünya turizm endüstrisinde çevre ve çevrecilik önemli bir unsur olduğundan, dünyanın dev turizm işletmelerinin bu konuya çok duyarlı ve hassas olduklarını anlatan Arısoy, şöyle konuştu:
"Çevre kirliliği, doğal hayatın zarar görmesi, tüketici eğilimleri, rekabet baskısı ve devletlerin yasal yaptırımları ile dünyada birçok turizm işletmesi bu konuyu ciddiye alarak yeşil pazarlama anlayışını benimsemiş görünüyor. Dünyada yeşil pazarlama anlayışı ve fonksiyonlarından biri olan yeşil ürün uygulamaları, ülkemizde niçin yeteri kadar gerçekleştirilmiyor? Ülkemizde bu konunun üstüne düşülmediğini veriler net ortaya koyuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının oteller için vermiş olduğu yeşil sertifikayı günümüze kadar ancak 24 otel almış. Bakanlık bu yasayı 1993 yılında çıkarttı. 2013’e giriyoruz. Yasa çıkalı 20 yıl olmuş. 20 yılda yeşil sertifikayı 24 otelin alması çok olumsuz, değil mi? Yeşil yıldız sertifikası alan otellerin azlığından şikayet ediyorum ama yeşil pazarlamaya yönelik adım atmış hiçbir tur operatörünü de duymadım."
Arısoy, "Yeşil Yıldız" projesinin otelcilikte doğayı korumaya ve sürdürebilir turizme yönelik otel yönetimi uygulamaları, konaklama işletmelerinin hem enerji tasarrufu yapmasına hem de doğaya bırakılan atıkların azamiye indirgenmesinde ciddi anlamda yardımcı olduğunu belirtti.
“Yeşil Yıldız” almak isteyen otellerin Kültür ve Turizm Bakanlığına resmi olarak bildiriminde bulunduktan sonra, öncelikle yasal düzenlemelere, çevre ile ilgili mevzuata ve diğer yükümlülüklere uymak zorunda olduklarını ifade eden Arısoy, şunları kaydetti:
"Otel yönetimlerinin ilk temel felsefesi, sürdürebilinir yaşam tarzı ve turizm için yaşanabilir bir dünyayı gelecek nesillere bırakmak. Oteller, yeni yatırım ve projelerinde ya da restorasyon dönemlerinde bilimsel araştırmalar ile teknolojik gelişmeleri takip ederek çevresel kirlenmeyi önlemek ve çevresel performansı sürekli olarak geliştirmeliler. Otellerin “Yeşil Yıldız” sürecindeki teferruatlarına temas edecek olursak; otel departmanları tüm kaynakları en verimli şekilde kullanmalı ve korumalı. Çıkan atıkları mümkün olduğunca kaynağından azaltarak, kullanılmış ambalajları ve diğer değerlendirilebilir atıkları çöpten ayırarak temiz bir şekilde toplayarak geri kazanım sağlamalı. Oteller, hizmet süreçlerinde zararlı madde kullanımlarını azaltarak, çevreyi daha az kirletici özelliği olan maddeleri kullanmalı. Temel amaçları, çevreye duyarlılık hedefleri oluşturarak sürekli bunu geliştirmeli ve her yıl bu hedefleri tekrar gözden geçirerek detaylı faaliyet raporları hazırlamalıdır. Oteller, tüm çalışanlarına çevreye duyarlılık konusunda eğitimler vermeli ve üst yönetimlerden en alt birimlere kadar tüm çalışanlara çevreye duyarlılık ve sorumluluk bilinçlerini artırmalı."
"Otellerde konaklayan turistler (misafirler) çevreye duyarlılık konusunda bilgilendirilmeli ve çevreyi koruma faaliyetleri iletilmeli" diyen Arısoy, "Oteller tüm çalışmalar için öncelikle Departman müdürleri ve bir çevre mühendisi ile komite kurmalıdır. Bu komiteler ilk olarak bir yıllık plan yaparak faaliyetleri belirlemeli ve faaliyet raporunda yeşil yıldız için yapılacaklara yer vermeliler. Çalışanlara yapılacak faaliyetler hakkında eğitim şeklinde gerekli tüm bilgilendirmeler yapılmalıdır. Çevre komiteleri her ay düzenli olarak toplantılar yapıp, kendi aralarında fikir alışverişinde bulunmalıdırlar" dedi. Arısoy, otellerdeki çöplerden, plastik, karton ve camların ayrıştırılarak bağlı bulundukları Belediyelerin çalışmakta oldukları özel kuruluşlara verilerek geri dönüşümlerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Arısoy, şöyle devam etti:
"Dış alanlara cam toplama kumbarası koymalı ve her ay belirli bir oranda yine bu özel kuruluşlara verilerek, karşılığında bu özel kuruluştan ücret alarak, bu gelirleri yardıma muhtaç kişilere parasal desteklerde bulunmalı. Standartlara uymayan yatak, çarşaf, masa, sandalye gibi eşyalar ihtiyacı olan hastanelere ya da yurtlara verilmeli. Oteller, katlardaki ışık kullanımları, rüzgar enerjisi ile beslenecek hale getirilmeli. Güneş enerjisi alt yapısı oluşturmalı. Schneider elektrik ve Philips vb. kurumlar ile ortak çalışmalar yapmalı, elektrik teçhizatları tasarruflu ve uzun ömürlü hale getirmeli. Otellerdeki tüm ampuller değiştirilerek tasarruflu ampuller takılmalı. Tüm katlara pil toplama kutuları konulmalı ve bu toplanan piller Belediyelerin anlaşmalı olduğu özel firmalara verilmeli. Tüm odalara maksimum altı litre rezervuar kullanımını sağlayan sistem kurulmalı. Bu sistem sayesinde tuvaletlerde ciddi anlamda su tasarrufu sağlanmalı. Tüm odalara geri dönüşüm kutuları konulmalı ve konuda bilgilendirme formları asılmalı. Odalardaki şampuan, sabun vb. malzemeler geri dönüşüme uygun olanlardan alınmalı. Plastik çamaşır poşetleri, kağıt poşetler olarak değiştirilmeli."
31.12.2012