“İŞ GARANTİLİ DÜNYA ÜNİVERSİTESİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

“İŞ GARANTİLİ DÜNYA ÜNİVERSİTESİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

Adana BTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy:

“İŞ GARANTİLİ DÜNYA ÜNİVERSİTESİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ”


Kurulduğu günden itibaren kurumsal anlamda hızla büyüyen fakat hizmet binası anlamında sıkıntılar yaşayan Adana BTÜ yönetimi, yeni hizmet binasında düzenledikleri kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Adana BTÜ’nün kurulmasına ilişkin TBMM’den çıkan yasadan bu güne kadar geçen süre ve üniversitenin hedefleri, video eşliğinde basına anlatıldı. Burada konuşan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Adem Erso, iş garantili dünya üniversitesi olmayı hedeflediklerini söyledi.


ADANA - Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, iş garantili dünya üniversitesi olmayı hedeflediklerini söyledi.
Kurulduğu günden itibaren kurumsal anlamda hızla büyüyen fakat hizmet binası anlamında sıkıntılar yaşayan Adana BTÜ yönetimi, yeni hizmet binasında düzenledikleri kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Toplantıda, Adana BTÜ’nün kurulmasına ilişkin TBMM’den çıkan yasadan bu güne kadar geçen süre ve üniversitenin hedefleri, video eşliğinde basına anlatıldı.
Burada konuşan Rektör Prof. Dr. Adem Ersoy, bazı okulların imkanlarının üzerinde öğrenci aldığına dikkat çekerek, ilk hedeflerini ‘yeterli sayıda öğrenci almak’ olarak açıkladı. Her bölüm için 25 öğrenci kontenjanı düşündüklerini kaydeden Ersoy, yeterli sayıda fakat nitelikli ve donanımlı, ulusal ve uluslar arası düzeyde rekabet eden mezunlar yetiştireceklerini belirtti. Ersoy, bunun sadece üniversitede verilen eğitimlerle mümkün olmayacağının altını çizerek, uygulamalı ve piyasayla iç içe yapılan eğitimin önemine vurgu yaptı. Kampüslerinin içine sıkışıp kalan üniversitelerin aksine, özel sektörle birebir görüşerek, piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren fertler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Ersoy, “Çağdaş eğitim felsefesine uygun olarak eğitici merkezli eğitim değil, öğrenci merkezli eğitim uygulayacağız. Öğrencilerimiz hazır bilgi elde etmek yerine bilginin kaynağına ulaşmayı öğrenecek; sorgulayan ve araştıran bireyler olacaklar” dedi.
Prof. Dr. Ersoy, özel sektörün, üniversitelerin 20 yıl ilerisinde olduğuna dikkat çekerek, yapacakları çalışmalar ve görüşmelerde bu farkı azaltmaya çalışacaklarını söyledi.
Adana BTÜ’de 2. öğretim ve yaz okulu programlarının olmayacağını hatırlatan Ersoy, Hukuk Fakültesi haricindeki bölümlerde yabancı dilde eğitim vereceklerini ve her 5 öğrenciye 1 danışman sağlayacaklarını kaydetti. Ersoy, “Mezun olan öğrencilerimiz için takip sistemi oluşturacağız. Elektronik ortamda bir veri bankası hazırlayıp, mezunlarımızla sürekli iletişim halinde olacağız ve mezunlarımıza iş bulma konusunda kılavuzluk edeceğiz. Bu sistemle aynı zamanda üniversiteye olan aidiyet duygusunu arttırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“BÖLGENİN EKSİKLİKLERİNİ TESPİT ETTİK”
Adana BTÜ olarak bölgenin eksikliklerini ve ihtiyaçlarını kapsayan bir araştırma yaptıklarını anlatan Ersoy, “Tespit ettiğimiz 50’ye yakın eksiğin başında, ihraç edilen ürünlerin ve yurt içindeki ürünlerin gıda denetimindeki sıkıntılar geliyor. Gıda denetimleri için akredite laboratuarı kuruyoruz” dedi.
Türkiye’nin ürettiği 180 bin makale ile dünya genelinde 20. sırada yer aldığını, ancak bunlardan sadece 185’inin patentini aldığına vurgu yapan Ersoy, İsrail’in ürettiği 9 bin makalenin 4 bin 500’ünün patentini aldığının altını çizdi. Bundan dolayı Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini belirten Ersoy, “Araştırmaya ve geliştirmeye, lisans ve doktora çeşitliliğine önem veren, proje ile eslenen, bu projeleri patente dönüştürüp teknoloji üreten bir üniversite olacağız. Gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerin kalite ve akredite ölçütlerini örnek alarak sürekli yenilenen, değişime, iletişim ve etkileşime uyum sağlayan bir model kuracağız. Bu model içerisinde eğiticilerin eğitimi, laboratuarların, dersliklerin, ders araç ve gereçlerinin akreditasyonunu sağlayıp, güvenilen, iti barlı, sınırları ülkemizi aşan, tercih edilen bir dünya üniversitesi oluşturacağız” şeklinde konuştu.
Ersoy, üniversitelerin gelişen teknolojiye ayak uydurarak, sektörün gerisinde kalmaması gerektiğini savundu. Bu nedenle öğretim elemanlarına ve öğrencilere, bu yenilikleri öğrenmeleri için uygulamalı eğitim ve Ar-Ge programları sağlamayı hedeflediklerini anlattı. Türkiye’nin bilimsel anlamda zengin, teknolojik anlamda ise fakir olduğunu söyleyen Ersoy, bu dengenin sağlanması için de sanayi, endüstri ve devlet kurumlarının işbirliğinden geçtiğini kaydetti. Üniversitelerin devletin destekleriyle ayakta durduğunu hatırlatan Ersoy, kuracakları döner sermaye sistemiyle kendi ayaklarının üzerinde durmayı hedeflediklerini anlattı.

24 ÖĞRETİM ÜYESİ ALIMI İÇİN İLAN VERİLDİ
Prof. Dr. Ersoy, Adana BTÜ olarak rotalarını Türki Cumhuriyetlerine ve Ortadoğu’ya çevirdiklerini belirterek, buralara kuracakları şubeler ile öğrenci toplayacaklarını söyledi. Ersoy, yıllık 200 bin liraya kiralanan 3 bin 500 metrekarelik yerin ‘Sürekli Eğitim Merkezi’ olacağını kaydetti.
Ersoy, gerekli prosedürler tamamlandığında, 2013 yılında Makine Mühendisliği ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültelerine öğrenci alacaklarını açıkladı.
Adana BTÜ'de görev yapacak araştırma görevlilerinin belirlendiğini, öğretim üyesi almak için de ilan verildiğini aktaran Rektör Ersoy, şunları söyledi
"Bir fakülte, 3 öğretim üyesi hazır olduğunda öğrenci alabiliyor. Üniversitemize 24 öğretim üyesi almak için ilan verdik. Bizim ilanımızda şu var: Önce sizin öğretim üyesini bulmanız lazım. Türkiye'de yok. Her bir ile üniversite açıldığından bulamıyorsunuz. Diğer bir şey de altını çizerek, net bir şekilde söylüyorum: Üniversitelerdeki özlük hakları çok kötü. İnanılmaz derecede. Rektör maaşı olarak 4 bin 600 lira alıyorum. Ek bir gelir şu an yok. Geçenlerde Maliye Bakanlığı'na gittim. Bizim 4 yılda mezun ettiğimiz bir uzman yardımcısına, 'Ne kadar maaş alıyorsun?' diye sordum. '4 bin 800 lira para alıyorum' dedi. Yeni girmiş daha, uzman yardımcısı. Türkiye'de böyle bir şeylik var. O nedenle üniversiteye kimseyi getiremiyoruz. Hukuk müşavirliğimiz boş, getiremiyoruz. Türkiye'nin tüm devlet dairelerine 'e-mail' çektim. Kimse gelmiyor bu paraya. Sadece akademisyenlerin değil, idari personelin de özlük hakları iyi değil. Bu nedenle üniversitenin pek bir cazibesi yok. Ama şimdi çalışılıyor. İleride bu YÖK Yasası ile iyileşeceğini ve üniversiteye bir akının başlayacağını düşünüyorum."
Daha sonra basın mensuplarına üniversitenin yeni binasını gezdiren Ersoy, 7 bin 700 metrekare alana kurulu olan binanın, iki bodrum kat, bir zemin kat, bir asma ket ve iki normal kattan oluştuğunu belirtti. Ersoy, binanın, Mühendislik ve Doğa bilimleri Fakültesi Dekanlığı, derslikleri ve laboratuarlarının yanı sıra rektörlük birimlerini barındırdığını anlattı.

Facebookta Paylaş