Tarımın Başkentine "Tarım Müzesi"

Tarımın Başkentine "Tarım Müzesi"

Tarımın başkentine "Tarım Müzesi"

·                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    

·         

·         Giriş Saati: 10.03.2013 10:31 
Güncelleme : 10.03.2013 10:31

Türkiye'nin geçmişten günümüze önemli tarım merkezlerinin başında gelen Çukurova'da, 'Tarım Müzesi'nin' kurulması için farklı kurumların dayanışmasıyla ilk adım atıldı.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ), Ticaret Borsası, Çiftçiler Birliği, Adana Güçbirliği Vakfı ve Özler Tarım Ürünleri A.Ş'nin işbirliğiyle 'Adana Tarım Müzesi'nin kurulması için protokol imzalandı. 

Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Suluca köyündeki Özler Tarım'da düzenlenen törende konuşan Güçbirliği Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hamit Serbest, müzeleri; bilimsel, sanatsal, kültürel ve tarihi değeri olan objelerin toplandığı, korunup kamuoyunun paylaşımına sunulan yerler olarak tanımladı. Adana Tarım Müzesi'ni hazırlamak için yola çıktıklarını belirten Serbest, şehrin ülke tarımındaki ağırlığını gündeme getirmek istediklerini kaydetti. Cumhuriyet'in ilk yıllarında bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin, bu sektörden elde ettiği kazanımlarla sanayileştiğini vurgulayan Serbest, "Tarımdaki tüm yenilenme ve ilkler, Adana'dan başlayarak, ülkeye yayılmıştır. Fakat geldiğimiz noktada şehrin nüfusunun yüzde 88,24'ü merkez ve ilçelerde yaşamaktadır. Dolayısı ile belde ve köylerdeki nüfusumuz yüzde 11 civarındadır. 'Acaba köy yaşamı bitiyor mu?' diye de düşünmek lazım. Eğer bitiyorsa herhalde bir şeyler yapmamız gerekir." dedi.
 

Masraflı bir iş olan müze için bir tek noktada toplanacak eşyalarla yetinilmemesi uyarısında bulunan Serbest, yaşayan bir mek'nı hedeflediklerine değindi. Belli bir yaşa gelen pek çok kişinin 'şalvarlı' büyüdüğünü vurgulayan Serbest, şunları söyledi: "Beğenirsiniz, beğenmezsiniz; şalvar, kültürümüzün bir parçasıdır. Bu küçük bir örnek. Adana karpuzunu hatırlayan var mı? Bunlar kalmadı. Olanın da ticari değeri yok. Dolayısı ile sebzesi, meyvesi ve yöresel yemeklerin sunulduğu, piknik yapılabilecek bir müze yeri hayal ediyoruz. Bugün artık apartmanlara sıkıştırılan çocuklarımız bir nebze de olsa orada tatmalarını ümit ediyoruz. Dolayısı ile devletin bize bir arazi sağlamasıdır."

Müzenin kurulmasına öncülük eden Özler Tarım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özler ise ilde yapmayı planladıkları Fen Lisesi projesi kapsamında bu düşüncenin ortaya çıktığını dile getirdi. Bu amaçla dedeleri ve tanıdıklarından kalma tarım araçlarını bahçelerindeki hangarda toplamaya başladığını hatırlatan Özler, bu hazırlığın müze fikrinin oluşmasına kaynaklık etmesinden mutluluk duyduklarını ifade etti.
 

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Behçet Homurlu da bütün dünyada, beldelerin kendi kültürleriyle tanındığını bildirdi. Çukurova denildiğinde ise öncelikle 'tarımın' akla geldiğine işaret eden Homurlu, "Eski ağalarımız, sinemalara konu olmuştur. Halen Adana'yı tarımın 'başkenti' olarak nitelendiriyoruz. Dünden bugüne tarım kültürünün kaybolmaması için bu masadayız." diye konuştu.
 

Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sabahattin Yumuşak ise Tarım Müzesi projesinin 100. kuruluş yıl dönümüne denk gelmesinin ayrı bir anlam taşıdığına dikkat çekti. Üyelerinin ellerindeki tarihi özellikteki malzemeleri müzeye bağışlamaları için girişimde bulunacaklarını anlatan Yumuşak, şöyle devam etti: "Bu kültür, tarımın 'nereden nereye geldiğini' ifade etmesi açısından önemli. Karasabandan traktöre ve şimdi uçağa ulaşmışız. Eskiden New York'tan bir gün sonra bilgi alırken, şimdi aynı saniye içinde işlemleri takip ediyoruz. Bu güzel çalışmaya sonuna kadar katkı vereceğiz."
 

Proje ortaklarından ÇÜ'nün Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, 40 yıl önce üniversitenin ilk ziraat fakültesi ile temellerinin atıldığını açıkladı. Fani olan insan müzesinin kurulamadığını, fakat geçmişte kullanılan araç ve gereçlerle böyle bir çalışmanın yapılabileceğini aktaran Fenercioğlu, "Bu nedenle müze fikri çok büyük önem taşıyor. Fikir verebilen herhangi bir malzemenin parçası dahi olmak yeterlidir. Ç.Ü.'nün bu konudaki katkısı daha çok mezun ettikleri öğrencileri olacaktır. Müzenin bir bölümünün Ç.Ü. Kampusu'nda olmasını yararlı olacağını düşünüyorum. Çünkü müze ile sürekli büyüyen bir yapılaşma ortaya çıkacaktır." diye konuştu.
 

Konuşmalardan sonra, beş paydaşlar arasında 'Adana Tarım Müzesi' protokolü imzalandı. Programa; Vali Yardımcısı Fikret Deniz, Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça ile diğer kurum temsilcileri katıldı.

Facebookta Paylaş