TMMOB İMAR DEĞİŞİKLİĞİNİ YARGIYA TAŞIYOR
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Nazım Biçer, Büyükşehir Belediyesi meclisi tarafından yapılan imar değişikliğini yakından takip ettiklerini, askıya çıkması ile birlikte konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. Biçer, “şehrimizin sağlıklı kentleşmesinin önünü açacak, işsizliği azaltacak, ekonomik yapıyı canlandıracak, donatı ihtiyaçlarını karşılayacak imar planlarına ihtiyaç vardır" dedi.
ADANA - TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Nazım Biçer, Büyükşehir Belediyesi meclisi tarafından yapılan imar değişikliğini yakından takip ettiklerini, askıya çıkması ile birlikte konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Bekir Kamışlı ve Şehir Plancılar Odası Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya ve bazı oda temsilcileri ile basın toplantısı düzenleyen TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, 2010 yılının Ekim ayında 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli imar planları ihalesi yapılan ve 14.12.2012 tarihli Adana Büyükşehir Meclisinde onaylanan imar revizyonlarının yine tartışmalarla dolu olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.
Son yapılan imar planı revizyonları ile bir dini tesis alanının ticaret alanına dönüştürmesi ve çamlık arazisinin turizm alanına dönüştürmesinin kamuoyuna yansıdığını anımsatan İKK Sekreteri Nazım Biçer, imar planı revizyonları boyutunun askıya çıkarılmasıyla netleşeceğini kaydetti. Nazım Biçer açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Adana Büyükşehir Belediyesi son yıllarda imar planları ve plan uygulamalarını gündemden düşürmemektedir. Yapılan tüm imar planları ve plan uygulamaları ilgili itirazlar, idare mahkemelerince yüzde 90-95 oranında iptal ile sonuçlanmaktadır. Bir başka ifade ile bu durum kamu kaynakların israfı olup kabul edilebilir değildir.
Nazım İmar planı tanımında “Onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır”. denilmektedir.
Bu tanımda da belirtilen genel kullanış biçimleri olarak ifade edilen arazilerin konut, ticaret, yeşil alan, turizm, dini tesis, eğitim tesisi v.b. kullanım amaçları belirlenmelidir. Yapılan planların katılımcılıktan uzak ve plan hazırlık sürecinin kısa tutulması, sağlıklı ve bütüncül imar planı elde etmeyi engellemektedir. Bu şekilde hazırlanarak çıkarılmaya çalışılan planlarda, tartışmaların olması, çok sayıda itiraz olması ve planın yürürlüğe girmemesi en doğal sonuçtur. Ancak bu durum kentimiz için kabul edilebilir bir olgu değildir."
Şehrimizin sağlıklı kentleşmesinin önünü açacak, işsizliği azaltacak, ekonomik yapıyı canlandıracak, donatı ihtiyaçlarını karşılayacak imar planlarına ihtiyaç olduğunu belirten Biçer, "Adana Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı hemen hemen tüm planlama çalışmalarında, kentin menfaatine olmayan sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Kentin gelişme ve ilerleme koridorlarında önceden verilen yapılaşma şartları azaltılarak belli bölgelerin yapılaşması hedeflenmiş o bölgedeki arsa ve konut spekülasyonu oluşturulmuştur. Belli dönemlerde, imar planı ve plan yönetmeliği yapılmayarak, bir başka ifade ile yapılaşma engellenerek kentin işsizliğine doğrudan katkıda bulunulmuştur.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak, yol boyu ticaret ve belli bölgelerde Merkezi iş alanı (MİA) yapılmasına planın sürekliliğini bozacağından dolayı karşı çıkılmıştır. Kuşkusuz o bölgeler de ticaret ihtiyacı olabilir. Temel hedef kentin modern yapıya kavuşması, yol boyu ticaretten kaynaklanan otopark, ulaşım, denetim gibi sorunları azaltacak kamu yönetim alanları ile bağlantılı kentsel ve bölgesel ticaret merkezleri oluşturmak olmalıdır" dedi.
Yol boyu ticaret kavramının, genelde nüfusu az olan il ve ilçe merkezlerinde uygulanabilecek şema olduğunu ifade eden Biçer, ancak mevcut kent merkezi nüfusu yaklaşık 1.600.000 kişi olan 2026 yılı için hazırlanan bu planlarda ileriye dönük projeksiyon nüfusu bugünkü sayının katbekat daha fazla olacağı aşikar olan Metropoliten kent tanımı ile uyuşmadığını söyledi.
Biçer şöyle devam etti:
"Bu gösterim kaldırılmalıdır. Mümkünse plan üzerinde kentsel bölgesel ticaret alanları belirtilmelidir. Ölçekten dolayı gösterilemiyor ise alt ölçekli planlarda çözülebileceği plan notuna ve açıklama raporuna eklenmelidir. Son yapılan imar planı revizyonları ile bir dini tesis alanının ticaret alanına dönüştürmesi ve çamlık arazisinin turizm alanına dönüştürmesi kamuoyuna yansımıştır. Bu yapılan değişiklik sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin plan değişikliklerine ne girmektedir. Plan Yapılmasına ait Esaslara Dair Yönetmelikte hizmet bölgesini farklılaştıran bir düzenleme plan değişikliği kapsamında sayılmamaktadır. Dolayısıyla, kaldırılan bir yeşil alanın ya da otopark alanının yerine koyulacak yeni yeşil alan ya da otopark alanının yine aynı bölgeye hizmet etmesi zorunludur. Kaldırılan Dini Tesis yeri için neresi önerilmiştir. Bu mutlaka gösterilmelidir. Her kamu yatırımı yapılacağında, ne yazık ki imar planlarında yer bulamayan idarelere, üniversite arazilerine ya da kamunun olan yeşil alanlar yönelinmiştir."
Bu alanlardan birinin de Çamlık arazisi olduğunu kaydeden Biçer, "Bu arazi de özel ve kamunun hissedar olduğu mülkiyet problemi olan bir alandır. Kamu mülklerinin bir bölümü DSİ arazi olarak adlandırılmaktadır. DSİ bu alanı Adana Belediyesine yeşil alan yapma karşılığında devir etmiştir. Yeşil alan yapmak için alınan bu arsa yeşil alan dışında bir fonksiyona dönüştürülmemelidir. Ayrıca tüm Adana da olduğu gibi bu bölgede de yeşil alan ihtiyacı bulunmaktadır. Kent içinde yeni yeşil alanlar üretilmeden ve amacı dışında bu alanın kullanılması mümkün değildir" diye konuştu.
Çamlık alanı konusunda TMMOB'ye bağlı ilgili odaların plan görüşlerinin tamamında, imar planları askıya çıktığında yapılan itirazlarda Çamlık Alanın yeşil alan dışında farklı bir yapılaşmaya açılmayacağını belirttiklerini vurgulayan Biçer, "Buna rağmen, Çamlık yeşil alanı Turizm Alanı olarak düzenlenerek ilgili imar planı askıya çıkarıldığında TMMOB olarak kamusal sorumluluğumuz gereği itiraz edeceğiz itirazın kabul edilmemesi halinde, daha önce de olduğu gibi Beyazevler bölgesinin imar planın iptal edilmesi istemi ile dava açacağız“ dedi.
19.12.2012